Lidya Dönemi

    

    Merkezleri  Gediz havzasında Sardes kenti olan ve Batı Anadolu’da güçlü bir devlet kuran Lidyalılar,daha sonra MÖ 7.yüzyılda Büyük Menderes vadisine de egemen oldular.Örneğin,Ortaklar yakınındaki  Menderes Magnesiası,Kral Gyges (640-610) zamanında bu krallığa bağlıydı.
   Lidya ülkesi,Kral Krezüs zamanında (Mö 560-546) en parlak dönemini  yaşadı.İonya ve Karya bölgelerindeki siteler,Lidya’nın koruması ve gözetimi altında gelişerek zenginleşmekte,karşılığında Krezüs’e yüklü bedel ödemekteydiler.
   Tralles (Tralleis) kenti,Karya,Kilikya,İran,Suriye ve Uzak Doğu’dan gelen ticaret mallarının toplandığı ve ege limanlarına gönderildiği bir dağıtım ve transit merkezi  durumundaydı.Ayrıca;Büyük Menderes vadisinin zeytin,incir,üzüm,palamut vb. ürünleri de Milet limanından Yunanistan,Roma,Mısır ve Fenike’ye ihraç edilmekteydi.Böylece kendi kaynakları ve topladığı vergilerle olağanüstü zenginleşen Lidya,bölge ekonomisine her alanda önderlik etti ve dünyanın ilk parasını darb eden ülke oldu.

Pers İşgali İle Gelen Doğu-Batı Kaynaşması


    Lidya’nın egemenlik alanı doğuda Kızılırmak’a kadar uzanmasına rağmen,mağrur Krezüs,İran’da güçlenen Perslerin yayılmacılığına karşı koyamadı.Soğuk ve yüksek İran yaylasından bereketli ve sıcak Ege kıyılarına hızla akan Persler, Lidya Kralı Krezüs’ün altın ülkesini MÖ 546’da yerle bir ettiler.Hiç beklemedikleri böylesine büyük bir tehlike içinde kalan İonya siteleri direnmek istedilerse de,Kral Kyros’un Generali Mazares, Büyük Menderes vadisine girerek Prien ,Magnesia, Tralles ve Nyssa kentlerini dize getirdi.MÖ 500 yılında Yunanlılar’ın  kışkırtmasıyla Miletlilerin başlattığı ‘’İonya İhtilali’’ (MÖ 499) çok kanlı oldu.Persler bu ayaklanmayı acımasızca bastırdılar.Milet,yerle bir edildi.Halk doğuya sürüldü ya da köleleştirildi.Didyma Apollon Tapınağı yakıldı.İçindeki kutsal eşya ve hazineler İrana götürüldü.Batı Anadolu zenginliklerinden yararlanma sırası bu defa İranlılara gelmişti.Sardes’ten  Başlayan ve İran’da Susa’ya kadar uzatılan ünlü”Kral Yolu” , Persopolis’teki şah saraylarına,Ege,Karadeniz,Akdeniz ve Anadolu’nun kaynaklarından büyük paylar taşımaktaydı.Menderes havzasındaki Pers egemenliği yaklaşık 213 yıl sürdü.Persler Anadolu’yu bölgelere ayırdılar.Düzeni sağladılar ve kral yetkilerine sahip valilerle (satrap) yönettiler.Ticareti gelişmiş sitelerin işleyişine müdahale etmediler.Bu dönemde Greko-Pers denilen yeni ve özgün bir kültür sentezi oluştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İncirin Tanımı ve Önemi

Kuru İncir Hasadı