Ege Göç Kavimleri İle Büyük Menderes Vadisini İstila Eden Yeni Halk Toplulukları
MÖ 14.ve
12 yy’da ‘’Deniz Kavimleri’’ olarak
bilinen halk toplulukları,göç dalgaları halinde birbirlerinin önünden kaçışarak
kaynaşma halinde Ege ve Doğu Akdeniz’in her yanına dağıldılar.Kimileri 2.Ege
göç dalgalarıyla Batı Anadolu’ya geldiler.Bu döneme rastlayan yerleşim
kalıntılarının yanmış ve yıkıma uğramış olması,kavimler şstilasının ne denli
dramatik bir şekilde gerçekleştiğini göstermektedir.Eski Mısır kaynakları da bu
göçlerden ayrıntılı olarak söz eder.Bu toplumsal olay sonucunda imparatorluk
düzeyine ulaşmış Hitit Devleti,Troia VI Krallığı ve Miken kolonileri yıkıldı.Kavimlerin
bir bölümü Ege kıyılarında ve alüvyon ovalarda kalırken,diğerleri doğu yönünde
ilerlediler.Bu kavimlerden biri olan Firigler,Gordion’u (Yassıhöyük) merkez
edinerek Sakarya ırmağı yörelerinede yerleştiler.Aioler ve İonlar,Batı Anadolu’nun
orta kıyılarına gelerek,Büyük ve Küçük Menderes ırmaklarının denize döküldüğü
Kuşadası Körfezi ve bugünkü Söke ovası’nın ağzı olan antik Latmus körfezinin çevresine
yerleştiler.Yaklaşık 400 yıl süren karanlık dönemin ardından burada yaşayan
yerli halk ile kaynaştıkları anlaşılan İonlar,önceleri küçük tarım toplulukları,daha
sonra içlerinde Milet,Prien,Panionion ve Myus’un da bulunduğu 12 kıyı yerleşimi
kurdular.MÖ 8.ve7. yy’dan itibaren geliştirdikleri deniz ticareti ve
kolonicilik sayesinde ,Ege’den Akdeniz ve Karadeniz’in dört bir yanına uzanan
güçlü ticaret ağı kurarak hızla zenginleştiler.Küçük yerleşmeleri kalkındı,herbiri
özerek birer kent devletçiliği haline dönüştü.
Site
denilen bu kentler,güçlü Lidya Krallığı’nın kanatları altında özgürce gelişerek, siyaset,ticaret,sanat,bilim,felsefe,mimarlık
ve sosyal alanlarda yüksey düzeyde kültür etkinlikleri yaptılar.Milet,Efes Prien’de
olduğu gibi,beyaz mermerlerle bezenmiş,göz kamaştıran bayındır kentler ortaya
çıktı.
Merkezi
bir yönetim etrafında siyasi birlik oluşturamayan bu siteler,Mykale dağı eteğindeki
Panionion kutsal alanında toplanarak,ekonomik ve kültürel dayanışma içinde
bulunuyorlardı.Böylece etki alanlarını genişletmekte ve
örgütlenmekteydiler.Aydın ilinin Ege kıyıları,Antik Çağ’da İonya olarak bilinen
bölgenin en önemli bölümünü oluşturuyordu.
İon
siteleri,en gelişkin dönemleri olan MÖ 6.yy’da İran’dan gelen Pers ordularının
boyunduruğu altına girdiler efsanevi İon uygarlığının parlak güneşi söndü.Ancak
bu uygarlığın kökleri yüzyıllarca devam etti.Hellenistik ve Roma dönemi
yapıları,İon kültür ve sanatının daha büyük boyutlu ve gösterişli bir devamı
olarak ortaya çıkacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşekkür ederim.