İncir

   

İNCİRİN TANIMI VE ÖNEMİ

 Anavatanı doğu Akdeniz ile Güney Batı Asya olan incir bitkisinin botanik ismi "ficus carica"dır. İsmini Ege bölgesindeki antik yerleşim bölgesi "Caria"dan alan incirin Anadolu ve Ege'de binlerce yıldır var olduğu bilinmektedir. Eski Yunan ve Mısır uygarlıklarında verimlilik sembolü olan incirin Anadolu'daki kültürünün insanlık kültürü kadar eski olduğunu, Herodotos MÖ 484 yılında yazdığı yazılarda belirtmiştir. İncir;ağaç yada ağaççık olarak nitelendirilen bir bitki türünün meyvesidir.

Bu ağaç erkek ve dişi olarak ikiye ayrılır.Aynı ağaç üzerinde iki cins bulunmaz.Dişi ağacın meyvesi;büyük,fazla ve lezzetli erkek ağacınki ise küçük,seyrek ve dişininki kadar lezzetli değildir.Erkek ağaç tozlaşma için gereklidir.Birçok dişi ağaç yanına bir tane erkek ağaç dikilir.Tozlaşmayı,incirin çiçek açma evresinde mazı denen böcekler yapar.Buna Kaprifikasyon denir.
       İhracatta önemli bir paya sahip olan incir,dünya sıralamasında 270.000 ton ile Türkiye birinci sıradadır.Devamında Mısır,Cezayir,Fas,İran gibi Akdeniz ülkeleri gelmektedir.Ülke ekonomisinde getiri bakımından tarım ürünleri arasında 5. yada 6.sırayı almaktadır.İhracatta kuru incirin en büyük katkısı Ege bölgesindedir.Büyük Menderes ve Küçük Menderes havzaları bu bakımdan büyük öneme sahiptirler.Aydın ili, en iyi ve en güzel incir yetiştiriciliğinde ve doğal mikroklima özelliği sayesinde taze ve kuru incirin kalitesini arttırmıştır.





                                           İNCİR ÇEŞİTLERİ

Ülkemiz incir genetik kaynakları bakımından zengin bir varyasyona sahiptir. Bu
zengin varyasyon içerisinden 272 adet dişi incir, 58 adet erkek incir çeşit veya tipi İncir
Araştırma İstasyonu koleksiyon bahçesinde mevcuttur. 1970-1980 yılları arasında Ülkemizin
Doğu Anadolu bölgesi haricinde tüm bölgeler taranarak dişi incir grubu, 1960 ‘lı yıllarda ise
Aydın ve çevresi taranarak erkek incir koleksiyonu oluşturulmuştur.
  1-Taze çeşitler
Memleketimiz incirlerinde çeşitlilik daha çok taze yemeklik incir grubunda kendisini
gösterir. Bu çeşitler içerisinde sarımtrak, yeşil, mor, koyu siyahımtrak, mor ve mor çizgili
olmak üzere renk bakımından birbirinden ayrılanlar bulunduğu gibi şekil, tat ve aroma
bakımından da çeşitler arasında büyük farklar vardır.

  Taze olarak tüketilen incirlerde aranan başlıca özellikler:
٠ Meyvelerin düzgün şekilli olmalı
٠ Olgunlar toplanırken sapın dalda kalmaması
٠ Kabuğun kolay soyulması ve ağız tarafında yapışarak yırtılmaması
٠ Etinin güzel, sarı veya pembe-kırmızı olması
٠ Ne yakıcı tatlı ne de yavan denilecek şekilde az tatlı olmaması
٠ Raf ömrünün uzun olması
٠ Buruk olmaması ve çekirdeğinin az bulunmasıdır.
       Taze incirlere örnek olarak Bursa Siyahı, Bardakçı, Sultan Selim, Morgüz, Yeşilgüz,
Kavak, Horasan v.b. verilebilir.
  2- Kurutmalık çeşitler
Ülkemiz kurutmalık incir çeşitleri ve ekolojisi açısından dünyanın en kaliteli
incirlerine sahiptir. Ege bölgesinin Sarılop ve Sarı Zeybek çeşidi, Gaziantep’in Halebi
çeşitleri kurutmalık çeşitlere örnek verilebilir. Sarılop çeşidi geniş ölçüde üretimi yapılan, en
iyi Büyük ve Küçük Menderes havzasında yetişen, birinci sınıf standart çeşidimiz olarak
kendini göstermiş ve bütün dünyaca bilinmekte olup, hiçbir incir çeşidinin kurusu bununla
boy ölçüşemez. Bu incir çeşidimiz ABD de Calimyrna adı altında California’nın Fresno
bölgesinde yetiştirilmektedir.
   Kurutmalık çeşitlerde aranılacak özellikler:
٠ Meyvenin ince kabuklu, kalın etli, kuru madde ve şekerce zengin olması
٠ Düzgün ve homojen kuruması
٠ Kuruma süresinin kısa olması
٠ Kuruduğu zaman kabuğu kararmayıp aksine açık renk alması
٠ Kabuk inceliğini muhafaza etmesi
٠ Meyvenin iri, yumuşak ve ballı olması
٠ Çekirdek miktarının az olmasıdır.
  3-İlek İncirleri
Bu incir grubu Ficus carica L. türünün erkek kültür incirleridir. Bunlar dişi incirlerin
döllenmesi amacıyla yetiştirilmektedir. Erkek incirlerin dişi incir bahçelerinde yetiştirilmesi
uygun değildir, kontrolsüz bir döllenme olması sebebiyle meyve kalitesi düşmektedir. Bu
nedenle ilek incirlerinin ayrı bir bahçede yetiştirilmesi uygundur. Ülkemiz ilek incirleri
varyasyonu açısından da zengindir. Bunlara örnek Elma, Kıbrıslı, Hamza, Konkur, Ak ilek ,
Kara, Kuyucak ileği v.b. verilebilir.
  İlek incirlerinde aranılacak özellikler şunlardır:
٠ Düzgün şekilli olmalıdır
٠ Bol miktarda çiçek tozu vermelidir
٠ Temiz ve sağlıklı olmalıdır
٠ Yeterli sayıda ilek arıcığı bulundurmalıdır inciri
٠ Boğa, ilek, ve ebe meyve doğuşları tam olmalıdır
٠ Olgunlaşma zamanı dölleyeceği çeşitle örtüşmelidir
٠ İlek arıcığından başka zararlı barındırmamalıdır .



İNCİR ÇEŞİT SEÇİMİ


Ticari amaçla incir yetiştiriciliği söz konusu olduğunda çeşit seçimi önem taşır. Çeşit veya çeşitlerin seçiminde, bahçe kurulacak yerin iklimi yetiştiricinin ve pazarının istekleri, kültürel ihtiyaçlar, üretim potansiyeli, ürünü pazarlayabilme olanakları ile ürün fiyatları gibi etmenler önemlidir. Bahçe kurutmalık veya sofralık bir çeşitten kurulabilir. Kurutmalık çeşitte en önemli sınırlayıcı faktör iklimdir. Kurutmalık çeşitleri hem taze hem de kuru olarak pazarlama olanağı vardır. Sofralık çeşitler daha az şekerli oldukları için taze olarak daha bol miktarda tüketilebilir, ancak kuruları iyi kaliteli olmadığından yalnızca endüstride değerlendirilebilir. Bu durum meyvenin tamamının taze olarak toplanıp pazarlanmasını zorunlu kılar. Bu sebeple sofralık çeşitlerle bahçe kurarken seçilebilecek diğer bir grup, çiçek incirleri denilen bir gelişme döneminde iki ayrı ürün veren incirlerdir.

 Bunlarda birinci ürün emzik adı verilen bir yaşlı sürgünler üzerinde meydana gelir ve haziran ayı içerisinde olgunlaşır. İkinci ürün meyveleri ilkbaharda gelişen o yıl sürgünlerinin yaprak koltuklarında meydana gelir ve ağustos, eylül aylarında olgunlaşır. Çiçek incirlerinin haziranda olgunlaşan birinci ürün meyveleri çok iyi fiyata satılabilmektedir.
En iyi standart kurutmalık çeşitler Sarılop ve Sarı Zeybektir.
                                              Sarılop:                          Sarılop inciri (Taze ve kurusu)
     Sarılop: kurutmalık incir çeşidinin kuru meyve renginin beyaza yakın sarı, küçük çekirdekli olması, nem oranının %22-24, şeker oranının %50-55 civarında ve ince kabuklu olması, kurutma teknolojisi ve kalite parametreleri açısından bir avantaj olarak ortaya çıkmaktadır.
  Sarılop kurutmalık incir çeşidinin iklim istekleri, sadece Aydın ve İzmir illerinin koşullarına optimum olarak uyum sağlamaktadır.
  Sarılop inciri sadece bu bölgede en iyi kalitede yetiştirilmektedir. Ağaçlar 7-8 metre yükseklikte, 8-9 metre genişlikte, genç yaşta dik-yayvan, yaş ilerledikçe sarkık dallı bir taç oluşturur. Dalları seyrektir, ağaç gelişme hızı orta büyüme gücü yüksektir. Üzerinde çok miktarda yumrular bulunan gövdesi vardır. Yaprakları iri ve çok derin dilimli genellikle beş parçalıdır. Birinci ürün (Yellop) meyvelerin döllenmeleri mümkün olmadığından dökülür. Nadiren birkaç tanesi partenokarpik olarak olgunlaşır.         İkinci ürün (İyilop) meyveleri esas önemli olan üründür ve mutlaka döllenmesi gerekir. Bu döllenme işlemi ilekleme ile yapılır. İlekleme sırasında yapılan hatalar ve bu zamandaki aşırı sıcak, soğuk veya rüzgar gibi hava koşulları ileklemeyi ve döllenmeyi olumsuz etkileyebilir. Meyveleri çok iyi görünüşlü, çok tatlı, hissedilir hoş kokuludur. Meyve ağırlığı ortalama 65-70 gr, meyve çapı 55-60 mm’dir. Meyve iriliği ortanın üstü irilikte yuvarlak ve basıkça şekillidir. Meyve verimi iyidir. İlk olgunlaşma temmuz sonu ağustos başında başlar, ağustos sonunda bir zirveye ulaşır ve eylül sonunda tamamlanır. Hasat süresi 40-45 gündür
    Meyve kabuğu orta derecede dayanıklı olup kolay soyulur. Ancak bazen ostiole yakın kısımda bir miktar kabuk soyulmadan kalır. Taze hasatta meyve sapı dalda kalabilir. Meyve kabuğu kalınlığı ortalama 1,17-1,34 mm, kabuk rengi sarı, pulp rengi amber ile sarı arasıdır. Meyvede çekirdek orta miktarda, çekirdekler orta iriliktedir ve bin tane ağırlığı 1,205-1,317 gramdır. Meyve içi boşluğu yoktur. Ostiol açıklığı belirgindir. Meyve olgunluğu döneminde serin hava, yüksek nem ve yağışlar meyvelerde yarılmaya neden olur. Meyvelerde pH 5,1 toplam asitlik %17-19, suda çözünür madde %20-22. toplam kuru madde %23-24 ve indirgen şekerler %21 civarındadır. İyi kalitede sofralık, çok iyi kalitede standart kurutmalık bir çeşittir.
  SARI ZEYBEK:


    Sarı Zeybek incir çeşidi de Sarılop gibi kurutmalık bir çeşittir. Meyve kalitesi ve özellikleri yönünden Sarılopa çok benzer. Ağaç gelişimi sık ve diktir. Ancak özellikle ana dalların kırılmaya yatkınlığı Sarılop kadar yaygınlaşmasını engellemektedir.
    Meyveleri albenili, oval, çok tatlıdır. Meyve iç rengi koyu pembedir. Meyve iç boşluğu yoktur.
Ortalama meyve ağırlığı 68-76 gr’dır. Meyve olgunlaşması 20 Ağustos-30 Eylül tarihleri arasında olmaktadır. Kabuğu kolay soyulur, kabuk rengi yeşilimsi sarıdır.
Son yıllarda taze incir tüketimi ve dış satımı da artış göstermektedir. Sofralık çeşitlerden başlıcaları Bursa Siyahı, Göklop, Akça, Bardakçı, Yeşilgüz, Morgüz, Beyaz Orak, Siyah Orak çeşitleridir. Bursa Siyahı çeşidinin ambalaja ve yola dayanımının iyi olması ve dış pazarda çok iyi tutulması, Siyah Orak ve Beyaz Orak çeşitlerinin birinci ürünlerinin ilekleme gerektirmemesi ve erkenci oluşu iç ve dış pazarda geniş pazarlama olanağı bulması bakımından önemlidir.

BURSA SİYAHI:
Bursa Siyahı çeşidi en yaygın Bursa yöresinde yetiştirilmektedir. Taze tüketim amacı ile üretilir.
Ağacın gelişme durumu kuvvetli ve yayvandır. Yaprakları üç-beş loplu derin girintili sık tüylüdür.
Yellop oluşturmaz, döllenme ihtiyacı vardır. Meyve olgunlaşması Ege Bölgesinde Ağustos başından Ekim ayı ortalarına kadar, Bursa yöresinde Eylül başından Kasım ayı ortalarına kadar devam etmektedir. Meyveleri iri, şekli yuvarlaktır. Kabuk rengi koyu mor veya morumsu siyahtır. Kabuk rengi Ege’ de daha koyu ve canlı oluşmaktadır.
Meyve eti geniş ve dolgun olup, meyve içi boşluğu ya hiç olmamakta ya da bazı meyvelerde çok az bulunmaktadır. Pulp rengi koyu kırmızıdır. Meyve kısa bir boyuna sahip olup, kabuk kolay ve güzel soyulmaktadır. Kabuk yapısı dayanıklı, meyve eti sıkı dokulu, yola dayanımı iyi bir çeşittir. Ostiol açıklığı küçüktür. Kabuk üzerinde çeşide özgü çizik ve çatlaklar bulunmaz. Meyvelerde pH 4.55 , toplam asitlik % 0.18-0.19, SÇKM %17-18 , toplam kuru madde %20 ve indirgen şekerler %17.60 ‘dır. Bursa Siyahı meyveleri iri, gösterişli, kabuk ve iç rengi ile albenili, iyi kaliteli sofralık ve dondurulmaya uygun bir çeşittir. Taze meyvelerinin dilimlenerek %35’lik şurup içerisinde derin dondurmaya uygun olduğu da saptanmıştır.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


    Turfanda yetiştiricilik bakımından önerilebilecek bir çeşit olan Beyaz Orak partenokarp olup, Ege bölgesinde özellikle Turgutlu yöresinde yaygındır. İki ürün veren bir çeşittir. Ağacın gelişme hızı orta, yarı bodur, dallanması dik ve dalları seyrektir. Yaprakları 3-5 loplu ve uzun sık tüylüdür.
Yellop meyveleri 25 Mart civarında doğmaya başlar ve 15 Hazirandan itibaren olgunlaşır. Yellop meyvelerinin görünüşü iyi, tadı az, kendine özgü kokuludur.



   Meyve kalitesi düşük olmakla birlikte olgunlaşma mevsimi yönünden ilgi çekicidir. Meyveler ortanın üstünde iri ve armudidir.
    Beyaz orak birinci ürün yönünden Siyah Orak çeşidinden daha verimlidir. Derim 1520 gün sürer. Yellop meyvelerinin kabuğu dayanıksız, soyulması kolaydır, ancak derimde sap genellikle dalda kalır. Meyve kabuğu sarımsı yeşil, meyve eti açık pembedir. Meyvelerde çekirdekler az, orta iriliktedir. Meyve içi boşluğu orta, ostiol hafif açıktır. Yellop meyveleri partenokarpiktir, yani döllenme olmadan olgunlaşırlar. Oda koşullarında derimden sonra 1-2 gün içinde tüketilmeleri gerekir, dayanma süresi çok kısadır.
   Yaz ürünü meyveleri olgunlaşmaları için döllenmeye gereksinim duyarlar. Meyve verimi yüksektir. Sürgün başına ortalama meyve sayısı 3-5 adettir. Meyve tutum oranı yüksektir. Meyvelerde ilk olgunluk Temmuz sonunda görülür. Derim süresi 40-45 gündür. Meyve kabuğu dayanıklıdır, kolay soyulur, sap genellikle dalda kalır. Kabuk rengi sarımsı yeşil, meyve eti açık pembedir. Meyve içi boşluğu orta, ostiol açıktır. Yaz ürünü meyvelerinin tadı azdır.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü



  Morgüz : Ege bölgesinde yaygın olan sofralık incirlerden olup, Kasım sonuna kadar taze meyve verebilen en geççi çeşittir. Hızlı büyüyebilen, dik dallanma gösteren, yüksek ve seyrek dal yapısına sahiptir. Yaprakları beş loplu,kısa ve sık tüylüdür. Yellop meyvesi yok olup, iyiloplarda döllenme ister. Olgunlaşma dönemi 15 Ağustos- 15 Kasım tarihleri arasıdır. Meyve ağırlığı ortalama 63-72 gr’dır. Kabuk rengi alacalı mor, çizgili morumsu yeşildir. Meyve iç rengi kırmızıdır. Kabuğu kolay soyulan, hafif tatlı bir çeşittir. Meyve iç boşluğuna sahiptir. Meyvelerde çatlama ve akma görülebilir




   Siyah Orak: Meyve iç boşluğu küçük, ostiol orta açıklıktadır. Yellop meyvelerinin döllenmesine gerek yoktur. Oda koşullarında dayanma süresi çok kısadır. Derimden sonra kısa sürede (1 -2 gün) tüketilmesi zorunludur.
   Yaz ürünü meyveleri de döllenmeden olgunlaşırlar. Verimi ve meyve tutum oranı yüksek olmasına rağmen meyveler küçük, armudi, kalın kabukludur. Meyve iç boşluğu vardır. Görünüşleri iyi olmasına rağmen meyvelerin tadı azdır. Soğuğa, dona, toprak ve hava rutubetine dayanıklıdır. Erken olgunlaştığı için iyi fiyatla satılabilir.

Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü



  Göklop: Ağaçları geniş taç oluşturur. Dallar dikine gelişir. Yaprakları çoğunlukla geniş ve üç-beş dilimlidir. Meyveleri mutlak döllenme isteyen İzmir tipi incirler gurubuna girer. Meyve olgunlaşması 10 ağustos- 30 eylül arasındadır. Meyveleri iri ve basık, kabuk kalın, sarımsı yeşil renktedir. Meyve eti pembe, açık kırmızı renkte ve kaliteli bir sofralık çeşittir. Çatlama ve iç çürüklüğüne duyarlıdır. Tanınmış bir çeşit olmasına rağmen, üretimi dağınık haldeki az sayıda ağaçtan öteye gidememiştir.
  Bardakçı: Ağaçları kuvvetli büyür, dalları diktir. Yaprakları orta irilikte, üç parçalıdır. Meyvesi orta iri, armut şeklinde, ince kabuklu, sarımsı-yeşil renkte, belirgin damarlı, meyve iç rengi pembe-kırmızıdır. Meyve iç boşluğu yoktur. Küçük ve az çekirdeklidir. Tatlı ve kolay soyulabilen bir çeşittir. İzmir çevresinde taze olarak tüketilir. Bu yörede “Bardacık” adıyla bilinir. Olgunlaşma dönemi temmuz sonu- eylül başıdır. Orta erkencidir. Soğuğa, dona, toprak ve hava rutubetine dayanıklıdır.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü

                                  İNCİRDE OLASI HASTALIKLAR

1- Çelik Marazı;
a-) Hastalık Belirtileri;
     Sürgünlerde büyüme duraksar ve zayıflar. Sürgün ve ince dallarda hafif şişlik ve kararma, koyu renkli bir zamk salgılaması başlar. Zamanla bu kısımlar genişler, çatlar ve açık kanser yaraları oluşur. Hastalık; kalın dal, gövde (resimler) ve kök boğazı boyunca ilerleyerek tüm ağacı kurutur. Hastalığa neden olan zararlı mantar bitkiye budama, don, dolu ve güneş yanıklığı gibi yaralardan giriş yapar.




 Dal ve gövdenin odun dokusundaki hastalıklı görünümleri.

     b-) Mücadelesi;
     b.1-) Kültürel Önlemler;
   Hastalıkla bulaşık ağaçlardan çelik veya aşı kalemi alınmamalıdır. Budamada kullanılan aletler, bir ağaçtan diğer ağaca geçerken mutlaka dezenfektan bir çözeltiye (%10’luk çamaşır suyu) batırılmalıdır.
   Bulaşma görülen ağaçların hasta dalları, sağlam kısmından da bir miktar olacak şekilde (5-10 cm) kesilip yakılmalıdır.
    b.2-) Kimyasal Mücadelesi;
   Kesim yaraları, don ve dolu yaralarına uygun bir koruyucu fungisit (%2’lik bordo bulamacı) gözler uyanmadan atılmalıdır.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


 2- Soğuk Zararı ve Güneş Zararı;
   a-) Hastalık Belirtileri:
   Kuvvetli soğuk ve donlarda, dal ve gövdede uzunlamasına yarılmalar hatta ağacın tamamında donma meydana gelerek incir ağaçlarında ciddi zararlanmalar meydana gelir. Güneş yakması da benzer şekilde ağaca zarar verir





Güneş yanıklığından kavlamış ağaç gövde ve dalları.

  .b-) Mücadelesi:
   b.1-) Kültürel Önlemler:
   Zarar gören ana dallar uygun şekilde budanmalıdır. Güneş yakmasından kaçınmak için ağaçların ana gövde ve dalları badana edilmeli, uygun budama ile ana dallar üzerinde yapraklardan oluşan iyi bir kubbe oluşturarak güneşe maruz kalması engellenmelidir.
  b.2-) Kimyasal Mücadelesi:
  Ağaçlar, baharda gözler uyanmadan önce, koruyucu bir fungisit (%2’lik bordo bulamacı) ile ilaçlanmalıdır.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü



   3- Kök Çürüklüğü;
   a-) Hastalık Belirtileri:
  Kök Uyuzu olarak da bilinen, Rosellinia Kök Çürüklüğü, toprakta yıllarca canlı kalabilen mantari bir hastalıktır. Hastalığa yakalanan ağaçlar zayıflar, yaprakları sararır ve kuruyup ölmesi ile sonuçlanır. Hasta bitkinin kökleri açıldığında kalın köklerin üzeri kök kabuğunun altı ve çevresindeki toprak beyaz pamuk lifi gibi mantari oluşumlar gözlenir.



                                                          Hastalıktan ölen ağaç


Kökler üzerinde (soldaki) ve kabukta (sağdaki) hastalık etmeninin beyaz pamuksu yapıları.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               b-) Mücadelesi;
  b.1-) Kültürel Önlemler:
Toprakta fazla su birikmesine engel olacak iyi bir drenajın sağlanması gerekir ve derin fidan dikiminden kaçınılmalıdır.

  • Sulama suyu ve hayvan gübreleri, ağaç kök boğazına değil taç izdüşümüne verilmelidir.
  • Gereksiz ve derin toprak işlemeden kaçınarak köklerde yara açılmamalıdır.
  • Yeni hastalık bulaşmış ağaçların kök boğazı tali köklerin başladığı kısma kadar açılmalı, hastalıklı kısımlar kök budaması ile temizlenip, hasta kökler imha edilmelidir.
  • 750 gr Katran + 250 gr göztaşı karışımı köklere sürülmeli ve kökler kuru toprakla hafifçe örtülmelidir. Kök boğazına da 2-5 kg karaboya (demir sülfat) dökülerek toprak ile örtmede önerilmektedir.
  • Ağacın aşırı zarar görmesi ve kuruması durumunda geniş bir kök bölgesi açılarak hastalıklı kök ve parçaları kalmayacak şekilde ağaç sökülmeli ve yakılmalıdır. Söküm yerine hemen yeni bir fidan dikilmemelidir. Çünkü, toprak hastalık etmeniyle bulaşık olacağından yeni fidan kökleri de hastalanır. Açılan çukur uzmanların önereceği sistemik fungisitlerden biri ile veya sönmemiş kirece tabi tutulup yaz boyunca güneşe maruz bırakmak gerekmektedir.
     Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


    4- Meyvelerde İç Çürüklüğü;
    (Pembe, Kahverengi veya Yumuşak Çürüklük)
   Meyve kalitesinde kayıplara neden olan ve ilek arısı vasıtası ile incirlere taşınan mantari bir hastalıktır. Hastalık etmeni erkek incirlerde boğa meyveleri içinde kışı geçirir. İlek arısı ile ilek meyvelerine oradan da lop incirlere ve ebe meyvelerine bir döngü halinde taşınmaya devam eder.
    a-) Hastalık Belirtileri:
   Hastalık, meyvenin ağız (ostiol) kısmında pas rengi, kahverengi lekelenmeler şeklinde baş gösterir. Hastalık ilerledikçe meyve ağzı kırmızımsı-mor renk ve sulu bir hal alır. Hastalık belirtileri nemli ve sıcak mevsimlerde daha yaygın görülebilir.









                 





  Hastalıklı boğa meyveleri                                                                     Sağlıklı boğa meyveleri                
   Şekillerde görüldüğü gibi;Loplarda ağız kısmında başlayan hastalık belirtileri   

     b-) Mücadelesi;
     b.1-) Kültürel Önlemler:
    Aşırı ileklemeden kaçınılmalıdır. Bu nedenle öncelikle ilek ağaçlarının dişi incir meyve            bahçesi içerisinde yer almaması, hatta oldukça uzak yerlerde tesis edilmesi gereklidir.
    Kullanılan ilekler taze, yarasız, lekesiz ve sağlıklı görünümde olmalıdır.
   İlek arısı yaşam döngüsü esnasında, ilek arısının boğadan çıkıp ilek meyvesine girme aşaması sıkı takip edilerek (bölgemizde Mart sonu-Nisan’ın ilk haftası), arı çıkışından hemen önce boğa meyveleri toplanmalıdır. Bu meyveler ortadan ikiye kesilerek içerisi paslı ve kahverengi lekeli görünen meyveler (Üstte; hastalıklı boğa meyveleri) imha edilmeli, temiz ve sağlıklı görünenler (Üstte;sağlıklı boğa meyveleri) erkek ağaçlara asılarak boğalama (ilekleme gibi) yapılmalıdır. Böylece daha sağlıklı 
ve temiz ilek meyveleri elde edilmiş ve ileklemede kullanılmış olur.
    b.2-) Kimyasal Mücadelesi: Hastalığın kimyasal mücadelesinde ülkemizde yasal bir düzenleme henüz yoktur. Ancak hastalığın mücadelesinde yukarıda önerilen kültürel önlemler ile en az kimyasal mücadeledeki kadar başarı sağlandığı yapılan araştırmalarda bildirilmiştir.                                              Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      5- Meyvede Sürme, Ekşime, vb.:
Meyvelerde sürme ve ekşimeye neden olan küf ve maya gibi etmenler dişi incir meyvelerine öncelikle ilek arısı, ekşilik böcekleri ve sirke sinekleri ile taşınmaktadır.


                                                     Akma ve ekşime gösteren lop incirler





               İlek arısı veya ekşilik böcekleri ile taşınan küf etmenlerinden dolayı hastalıklı bir meyve.

             İlek arısı veya ekşilik böcekleri ile taşınan küf etmenlerinden dolayı hastalıklı bir meyve

a-) Hastalık Belirtileri:
   Ekşimede meyve ağız kısmında pembe-kırmızı akıntı ve mayalanma nedeniyle ekşimsi bir koku oluşur. Meyvede kalite kaybı oluşmaktadır.
   Sürme hastalığı etmeni mantardır ve meyve içerisinde siyah toz yığını oluşumu şeklinde görülür. Kurak ve sıcak geçen mevsimlerde daha yaygın görülebilir.
b-) Mücadelesi;
  b.1-) Kültürel Mücadelesi;
  Öncelikle bu etmenlerin taşıyıcıları olan ekşilik böcekleri ve sirke sinekleri ile mücadele gereklidir. Bahçe içerisinde bu böceklere yataklık yapacak meyve artıklarının imha edilmesi, bahçenin artıklardan temizlenmesi, aşırı sulama ve aşırı azotlu gübrelemeden kesinlikle kaçınılması gereklidir.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü
                                                                                                                                           
                                                                             

İNCİR ZARARLILARI

                                 
1- Kanlı Balsıra;
a-) Zarar Şekli:
   Mayıs sonu Haziran başında yumurtadan çıkan zararlının nimfleri (1. nesil), ağacın genç sürgün, yaprak ve meyvelerinde beslenir. Ağaçları zayıf düşürerek küçük ve kalitesiz meyve oluşumuna neden olur. Zararlının salgıladığı tatlı madde, meyve yüzeyinde karaballık denen siyah küf tabakası oluşmasına sebep olur. Zararlının yaz boyunca beslenen 1. nesli, sonbaharda Eylül ayı başından itibaren 2. neslini verir.

                                        Kanlı balsıra ile bulaşık sürgün, yaprak ve meyveler


                                Kanlı balsıra ile yoğun bulaşma görülen sürgün, yaprak ve meyveler.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü                                                        

Kanlı Balsıra;

b-) Mücadelesi;
b.1-) Kültürel Önlemler:
 Az sayıda ağaç ve bulaşık emzik varsa gözler patlamadan önce bulaşık dallar elle sıyrılmalıdır.
   b.2-) Kimyasal Mücadelesi:
   Emziklerde %5 oranında canlı kanlı balsıra varsa ilaçlı mücadeleye başlanmalıdır. En uygun ilaçlama zamanı ise yumurtaların %90’nın açıldığı ve yavruların toplu iğne başı büyüklüğüne geldiği zamandır. Haziran ayında ileklemeden 4-5 gün sonra zararlının 1. nesline karşı ilaçlama yapılmalıdır. Eğer zararlının 1. nesline karşı ilaçlama yapılmasına rağmen zararlı popülasyonu hala yüksek ise sonbaharda hasat bitiminden 10 Ekim’e kadar 2. nesline karşı da ilaçlama yapılmalıdır. Zararlıya karşı kullanılması gereken ruhsatlı ilaç en yakın tarım örgütüne yazdırılarak uygulanmalıdır.

Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


2- Ekşilik Böcekleri ve Sirke Sinekleri:
   Ekşilik böcekleri, incir bahçe ve depolarında yaygın olarak bulunur ve zararlı olurlar. Kışı bahçede çürümüş meyve artıkları içerisinde ya da depoda meyve aralarında ergin halde geçirirler. Mart ayı sonlarından itibaren hava sıcaklığının artması ile kışlaklardan çıkarak etkin olmaya başlarlar.



   a-) Zarar Şekli:
  Zararlı sağlam meyvede beslenir ve yumurta bırakır . Ayrıca, maya veya küf gibi etmenleri de beslendikleri meyveye taşıyıp bulaştırdıkları için de meyve kalitesinin düşmesine neden olurlar. Beslendikleri meyvenin bozulmasına neden olduktan sonra sirke sineklerinin de meyveye saldırmasına neden olurlar. Sirke sinekleri de benzer zararları yaparak meyve kalitesinin düşmesine neden olur.
                                          Kuru meyvede beslenen Ekşilik böceği ergin ve larvası.

                                         Kuru incirde beslenen Ekşilik böceği ergini ve larvası.
                                                    Meyve üzerinde beslenen sirke sinekleri.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


   b-) Mücadelesi;
   b.1-) Kültürel Önlemler:
  Düzenli olarak ve kısa zaman aralıkları ile meyve hasadı yapılmalıdır. Üreme ve kışlama ortamı olarak görev yapan sebze ve meyve artıkları bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
   b.2-) Çekici Yem Tuzağı ile Mücadele:
   Ekşilik böceklerinin aktif hale geçtiği dönemden itibaren ki bu dönem bölgemizde Nisan ayı başlangıcıdır, zararlı erginlerinin yakalanmasında kullanılır.



    Tuzağın Hazırlanması;
  2 litrelik ağzı kapaklı plastik kova alınır ve kapak kısmı 8-10 cm çapında daire şeklinde kesilerek bu kısma ekşilik böceklerinin geçebileceği (3 mm aralıklı) tel ızgara takılır (Şekil 35). Ağaca asabilmek için telveya ip kullanılır.
   Kova İçeriğinin (çekici yemin) Hazırlanması;
  Kovanın yarıya yakın kısmına kadar su, 5-6 adet hurda incir ve bir tatlı kaşığı kuru hamur mayası konur. Tuzaklar, kovanın kapağı kapatılarak her 10 ağaca 1 adet olacak şekilde asılır. Tuzakların içeriği 15 günde bir yenilenir. Sıcak havalarda aşırı su eksildiğinde tuzak içerisine su ilavesi yapılabilir.




Ekşilik Böceği tuzağı nasıl olmalı ve ne zaman konulmalıdır?











                                       
Ekşilik böceği tuzağı.

DİKKAT!
  Tuzaklar sadece ilekleme döneminde ilek arısına zarar vermemek için bahçeden toplanır ve kullanılmaz. İlekleme bitiminde aynı şekilde tekrar ağaçlara asılır.
DİKKAT!
  Tuzakların etkin olması için en erken dönemde yani Nisan ayı başında tuzak asımına başlanması gerekir. Böylece zararlının popülasyonunu azaltmada başarı yükselir. Ayrıca tuzakların etkinliklerinin görülmesi için komşu bahçe ve köylerde de kullanılması gerekir.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


3- Kırmızı Örümcek:
  a-) Zarar Şekli:
  Zararlının ergin ve nimfleri, incir yaprak ve meyvelerini emerek beslenirler. Emdiği yerlerinde soluk sarımsı lekeler oluşur ve yapraklar sararır. Meyveler de küçük kalarak kalitesi düşer. Kırmızı örümcek zararı Haziran ayından itibaren görülmeye başlanır ve sıcakların artması ile daha da yaygın görülür.





Kırmızı örümcek zararı

b-) Mücadelesi;
b.1-) Kimyasal Mücadelesi;
  En yakın tarım örgütündeki konu uzmanlarının önereceği en uygun Kırmızı örümcek ilaçları öğrenilerek ilaçlamalar yapılmalıdır.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


4- İncir Psillidi:
   Erginler açık yeşil renkte olup, kanatları renksiz, şeffaf ve vücutlarından uzundur.
a-) Zarar Şekli:
   Mart ayında tomurcukların patlaması ile yumurtalardan çıkan yavrular, Mayıs başında ergin hale gelirler. Ağaçlarda tomurcukları emerek zayıflık ve şekil bozukluğuna neden olurlar.
b-) Mücadelesi;
İncirde ekonomik bir zarara neden olmadıkları için kimyasal mücadeleye gerek yoktur.
Kaynak:İncirliova İncir Araştırma Enstitüsü


5- Kuru İncir Kurtları:
a-) Zarar Şekli;
Zararlı (kelebek) larvaları (kurtları) kuru incir meyvelerinde beslenerek ürün kaybı ve kalitenin düşmesine neden olur.



                                               Kuru meyvede beslenen zararlı larvası.

b-) Mücadelesi;
b.1-) Kültürel Mücadelesi:
1) Bahçedeki tüm meyve ve sebze artıkları toplanıp yok edilmelidir.
2) Kuru incirler kerevetlerde kurutulmalı ve geceleri kerevetler üst üste toplanarak üzerleri örtülmelidir.
3) Kuru incirlerin seçme ve ayırma işlemleri geceleri ışık altında yapılmamalıdır. Geceleri aktif hale geçen zararlı erginleri (kelebekler), ışığa yönelirler.
4) Kerevetlerde kuruyan incirler açıkta bekletilmemeli ve hemen kapalı yerlere kasalarda kaldırılmalıdır.
5) Kuru incir konulacak depoların temiz olması, kapı ve pencerelerinin kelebek girmeyecek şekilde sinek teli ile kapatılması gereklidir.
6) İşletmelere alınan kuru incirler hemen, ülkemizde ve ihracat yapılacaksa alıcı ülkede ruhsatlı yöntemlerle fümige edilmesi gerekir.
b) Kimyasal Mücadelesi;
  Kuru incir depolarının ve işletme evlerinin sezon başında, ürünün depoya konulmasından en az 20 gün önce genel temizlik ve boya-badana gibi işlerinin yapılarak depo hijyeninin sağlanması çok önemlidir.
  Depo veya işletmeye girecek kuru incirlerin girişte kesinlikle fümigasyona tabi tutulmalıdır.


            a-)Hastalık Belirtileri:
      İncir Pası,yaprak dökümü ve ürün kaybına neden olan tropik ve subtropik iklimlerde oldukça yaygın görülebilen önemli bir hastalıktır.Bu nedenle ancakılık ve nemli iklime sahip bölgelerde yetişen incirler bu hastalıkla daha sık ve yoğun karşılaşma riski taşırlar.Sıcak ve kuru havalarda önemli bir risk oluşturmazlar.

       Hastalığın yoğun olarak görüldüğü durumlarda;ağaçların yapraklarını erken dönemde döktüğü, meyvelerin irileşmediği ve olgunlaşmadan ağaçların üzerinde kaldığı bildirilmektedir.
       İncir Pasına;bilimsel ismi Cerotelium fici olan bir mantar(küf) neden olmaktadır.Pas sporları genellikle rüzgar ve yağmur damlalarıyla yapraktan yaprağa, ağaçtan ağaca taşınabilmektedir.Hastalığın ilk belirtileri, yaprak üzerinde çimlenen hastalık etmeni sporları nedeniyle, yaprağın üst yüzeyinde sarımsı,kahverengi noktacıkların oluşması şeklinde görülür.Daha sonrasında,yaprak üst yüzeyinde görülen bu sarımsı lekelerin hemen arka tarafında kırmızımsı kahverengi pas görünümleri ortaya çıkar.




         Pas hastalığı,sporların yayılmasını ve çimlenmesini arttıran rüzgarlı,yağmurlu havalarda daha ağır seyreder.Pas sporları dökülmüş yapraklarda canlılığını sürdürebilir ve yeni bulaşmalara neden olacak hastalık kaynağı olarak görev yapar.


       Bulaşmayı engelleyici,sınırlayıcı bazı kültürel önlemlerle hastalık mücadelesinde başarılı olmak mümkündür.
       b-)Mücadelesi;
   
        Bu hastalığın kontrolü için ruhsatlı bir fungisit bulunmamaktadır.Bu nedenle kültürel önlemlerin titizlikle uygulanması gerekmektedir.
        Sulama:Eğer bahçede sulama yapılıyor ise damlama sulama önerilmektedir.Sulamanın yapraklar ıslanmayacak şekilde, günün erken saatlerinde yapılması gerekir ki,yaprak yüzeyinde gece boyunca oluşmuş ıslaklık,nem varsa gün içerisinde kuruyabilsin.

       Budama:Budamanın ağaç tacının iyi bir hava sirkülasyonu sağlayacak şekilde yapılması gerekmektedir.Yaprak yüzeylerinin kuru kalması pas sporlarının çimlenmesine olanak vermez.
       Sanitasyon: Hastalık belirtilerinin ilk gözlenmeye başlamasıyla birlikte lezyon taşıyan yaprak meyve gibi bitki parçaları toplanarak bahçeden uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir.Hastalık nedeniyle dökülen yapraklar, tırmıklanarak toplanıp uzaklaştırılmalıdır.Sulama yapılıyorsa sulamaya ara verilmelidir.Bu uygulama ile gelecek yılki inokulum kaynağını en aza indirmek mümkün olabilecektir.
       Yeni pas enfeksiyonları genellikle yağmurlu geçen bir periyottan sonra tekrarlayabildiği için yağmurdan sonra bahçenin kontrol edilmesi ve ilk hastalık belirtilerinin görüldüğü yaprakların toplanarak uzaklaştırılması gerekir.
        Diğer Bakım İşlemleri:

  •  Ot mücadelesinin yapılması da önemlidir. Ağaç tacının altındaki otlardan dolayı oluşabilecek nemi uzaklaştırmak için otların biçilmesi,
  •  Fazla suyu tutmayacak bahçe drenajının iyi yapılması,
  •  Ağacın hastalıklara daha dirençli olması sağlıklı güçlü olması ile yakından ilişkilidir.Yapılacak olan toprak-yaprak analizlerine göre gerekli ise yeterli gübrelemenin yapılması önemlidir.

Kaynak:İncirliova İncir Araştırma İstasyon Müdürlüğü


                                          HASAT KURUTMA VE DEPOLAMA

             Taze İncir Hasadı
           İncir meyvelerinde hızlı bir olgunlaşma ile hızlı bir şeker birikimi incire has bir özelliktir.Hasatla birlikte taze meyvelerdeki bu değişmeler durur.Taze meyvelerdeki bu özellik nedeniyle meyvenin hasadı tüketicinin damak zevkine göre değişmektedir.
           İncir meyvelerinde hasattan sonra hangi koşullarda bekletilirse bekletilsin, olgunluk ilerlemesi söz konusu değildir.İşte bu nedenle taze incir hasadında en önemli konu meyvenin tam olgun durumda, yani yeme olgunluğunda toplanmasıdır.

           Tam olgun bir incir meyvesinde;kabuk çeşidine göre kendine özgü rengini almış, parlak, esnek ve kolay soyulabilir olmalıdır.Süt salgısı kaybolmuş veya çok azalmıştır.Meyve eti tatlı, özlü ve yumuşaktır.
           İç piyasa için taze incir meyveleri tam yeme olgunluğunda hasat edilirken, dış piyasa için ise yola dayanması ve tüketicinin talepleri doğrultusunda yumuşama başlamadan hasat edilir.
           Hasat elle yapılır.Yüksekteki meyvelerin hasadı için çengel veya hasat merdiveni kullanılır.Taze incir meyvesi avuç içiyle ezilmeye neden olmayacak şekilde kavranıp sağa-sola döndürülerek burkma ve çekme hareketiyle daldan koparılır.koparılan meyvenin zedelenmemesi ve ezilmemesi için hasatta kova veya yayvan kaplar kullanılmalıdır.


           Meyve daldan sapıyla birlikte  ve kabuğu yırtılmamış olarak koparılır.Koparılan meyve, mümkün olduğunca sevk için kullanılacak esas ambalaj kabına yerleştirilmelidir.Aynı irilikte, düzgün şekilli, yarasız, beresiz incirler toplanmalıdır.
          Ürün sabahın erken saatlerinde, serinlikte, güneş ve sıcağa maruz kalmadan hasat edilmelidir.Toplanan ürün kısa sürede ambalajlanıp pazara sevk edilmelidir.Ambalajlama serin ve gölge yerlerde yapılmalıdır.
          Ambalaj pazarlama için çok önemlidir.Dış pazar için incirler tek sıra viyol kutularda nakledilir.İç pazar için tek veya iki sıralı tahta kasalar kullanılmalıdır ve taze incirler kasalara üst üste iki sırayı geçmeyecek şekilde dizilmelidir.



         Taze İncir Meyvelerinin Soğukta ve Dondurulmuş Olarak Muhafazası

      Taze incirler, 0 ile +2C de ve %58-90 bağlı nemde iki hafta süreyle depolanabilirler.Depolarda sadece incir bulunmalıdır.Ön soğutma işlemi,depolama süresinin uzatılmasına yardımcı olacaktır.

       Yenilebilir film kaplamalar depolama süresini iki-üç kat uzatır. Taze sofralık incirler -2,7C de donma belirtileri göstermektedir.Soğukta muhafaza sırasında sıcaklığın -2,7 C ye düşmemesine dikkat edilmelidir.
       Dondurarak meyve saklamak da bir değerlendirme yöntemidir. -35 C'de dondurulan taze incirler -20 C'de 9 ay süreyle saklanmaktadır.(Şekil:3)



KURU İNCİR HASADI

            Kuru incirde hasat,ağaç üzerinde buruklaşarak kendiliğinden toprak yüzeyine yada ağaç altına serilen germelerle buraya düşen kuru meyvelerin yerden toplanarak denge nemine ulaşana kadar kerevetlerde kurutulması ile olur. %30-50 içeriğine sahip olarak yere düşen buruk incirler %20-22 nem içeriğine sahip olana kadar kerevetlerde kurutulmalıdır.(Şekil 4 ve 5)


   
        * Kullanılan toplama kapları ve kerevetler,ürüne zarar vermeyen yapıda ve temiz olmalıdır.Henüz buruk ve yüksek oranda su içeren incirlerin zedelenmesi ve/veya küflerin bulaşması kaliteyi düşürerek aflatoksin riskini arttırmaktadır.

        
        * Sık hasat yapılmalı, incirler mümkün olduğunca toprak üzerinde bırakılmamalıdır.

        Hurda ve bulaşık incirler ayrı kaplara toplanmalı,ayrı alanda kurutulmalı ve depolanmalıdır.

         Hasadın sırıklama ve tırnaklama ile tam olarak buruklaşma olmadan yapılması, kerevette kuruma süresini uzatır.Bu şekilde hasat edilen meyvelerin rengi depolama süresince kararır ve kalite kaybı gözlenir.(Şekil 6)


        * Ürünün toprakla temasını önlemek için mümkünse buruk meyvelerin toprak yüzeyine değil tercihen filelerin (Şekil 7) üzerine düşmesi sağlanır.



         İncirliova İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından 2006-2008 yıllarında yapılan bir çalışmada, branda üzerinden yapılan hasatlarda hasat süresinin konvansiyonel sisteme göre %50 kısaldığı ve daha temiz kaliteli incir elde edildiği tespit edilmiştir. Aflatoksin oluşumunun tamamen önlenemediği fakat konvansiyonel sisteme göre daha düşük seviyelerde olduğu saptanmıştır.



        Yeterince kurumayan incir kerevetten alınmamalıdır.Sergiye konmadan önce %30-50 nem içeren incirler sergide %20-22 neme kadar kurutulmalıdır.
        Sergiden incir toplama işlemi sabah serin saatlerde yapılmalıdır.Aksi taktirde sıcakta yumuşayan
incirlerin yeterince kuruyup kurumadığını anlamak zorlaşır.
        Sergiden kuru incir alma işlemi, bu işte deneyimli kişiler tarafından yapılmalıdır.Bu işlemin sürekli aynı kişiler tarafından yapılmasında yarar vardır veya bahçe sahibi tarafından eğitim verilmelidir.Geceleri kerevetlerin üstü mutlaka kapatılmalı ve terleme yapmasını engellemek için sabah erken saatlerde hemen açılmalıdır.
        En ideal olan sergi alanı dışarıdan zararlıların bulaşmasını engelleyen ancak yeterince havalanmayı sağlayabilen iki tarafı file veya telle örtülmüş plastik tüneller altındadır.(Şekil:8a ve 8b).Bu tünellerde kuruma süresi 3 güne kadar düşer ve temiz, daha açık renkli kuru incirler elde edilir.



        İncirlerin daldan buruk halde elle hasat edilerek güneş kolektöründe veya kapalı tünel kurutucularda kurutulması ile kısa sürede temiz ürün elde edilmektedir.(Şekil:9)


        İncirliova İncir Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafındanyapılan bir açıklamada,güneş kolektörlü sistemde kurutmanın açıkta kurutmaya göre 3 gün erkencilik sağladığı, hurda oranının azaldığı ve daha kaliteli incir elde edildiği tespit edilmiştir.
        İncir seçme işlemi kesinlikle geceleri ışık altında yapılmamalıdır.İncir kurtlarının çoğalmasına sebep olan kelebekler geceleri ışığa doğru uçarlar.
       Toprağın üzerinde çürüyen meyveler ve kalıntılar aflatoksin  oluşturan küflere yataklık yaptığı için toplanıp bahçe dışında imha edilmelidir.

                                                     
                                                     KURU İNCİRİN DEPOLANMASI

 * Üretici depoları sezon öncesi mutlaka temizlenmelidir.Yarık, oyuk gibi yerler onarılmalı, boya badana yapılmal, pencereler ve açıklıklar tel ile kapatılmalıdır.Depoya henüz kurumamış incirler konulmamalıdır.



        * İncirlerin yığın halinde depolanması ıslak zemin veya duvarlar meyvelerin nemini arttırarak aflatoksin riskini arttırmaktadır.(Şekil 10a).

Bu nedenle kuruyan incirler depolarda mutlaka kasa içinde ve zeminle teması kesilerek muhafaza edilmelidir.(Şekil 10b)

        Üretici tarafından kalite sınıflarına ayrılan kuru incirler, temiz kasalarda alıcılara hızla teslim edilmelidir.
        Fümige edilmeden depolanan kuru incirlerde böcek hasarı oranı artmaktadır ve bu durum son yıllarda yaşanan en önemli kalite sorunu haline gelmektedir.Bu sorunu önleyebilmek için, üreticilerimiz hasattan sonra mallarını en kısa sürede fümigasyon imkanı olan depolara sevk etmelidirler.
        Depolar güneş almayan serin yerlerde kurulmalı,kuru,havalanabilen ve kokusuz ortamlar olmalıdır.
        * Hurda  incirler ayrı yerde depolanmalıdır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNCİR PASI

İncirde Olası Hastalıklar